7 Mayıs 2014 Çarşamba

Yok Arkadaş!

Yok Arkadaş Yok

Sütten çıkmış ak kaşık değiliz.

Son olaylardan sonra kulübümüz açıklama yapıyor “Fenerbahçe nefreti ve kompleksi ile adeta gözü dönen” şeklinde bir ibare kullanıyor.

Bu ibare tek taraflı değil, önce kabul edelim bizim de Galatasaray nefretimiz ve kompleksimiz var.
Bu olay azalmıyor ve büyüyor.

Onlar nefret, kin ve komplekste daha maharetli olabilir ama biz de az değiliz.

Ben Galatasaray’dan nefret etmiyorum çünkü yok sayıyorum
.
Ben Voleybol takımlarımızın 2 saat aralıkla 2 tane Avrupa kupası aldığı ortamda Galatasaray’a küfür etmiyorum.

Ben her futbol maçında Galatasaray’a küfür etmiyorum.

Ben herhangi bir sosyal platformda Galatasaray’lı kimseyi takip etmiyorum.

Hiçbir Galatasaray’lıyı kızdırmıyorum, kimsenin de beni kızdırmasına imkan bile vermiyorum.

Bence iki yol var;

Birinci yol: Gerçekten kulüp ve bireysel olarak onları yok saymak

İkinci yol: Dişe diş , kana kan…

Ben birinci yolu seçiyorum, ya siz?         

Mehmet Ali Mesruoğlu

@maliron


7 Nisan 2014 Pazartesi

Kısasa Kısas (mı?)



Dün yaşandı bitti saygısızca. Sinirlerimizi test eden bir sınav olsaydı en uysalımız bile testi geçemezdi malum.

Pekala, ne yapmamız gerekiyor?

En kolayı ve muhtemelen yapacağımız savaş boyalarımızı sürüp intikam ateşini yakmak. Faydası ne kısasa kısas döngüsünün devam etmesi…

Alternatif var mı? Bence var. Alternatifi objektif değerlendirme.

Tüm olayların buraya gelmesi sadece bir camianın suçu değil. Biz de suçluyuz renkdaşlar. Suçlu yöneticilerimiz var, suçlu futbolcularımız var, suçlu taraftarlarımız var.

Saygı göstermezsen, saygı göremezsin basit. Ha senin saygısızlığın 3 şiddetinde olur, rakip bunu 10 şiddetinde yapıyordur ayrı bir mevzudur. Ama sonuçta biz de saygısızız.

Keşke alsak iğneyi elimize, batırsak kendimize... Ne yazık ki iğneler yerine kılıçlar kuşanılacak. Çünkü rekabetin çirkinliğinden ve saygısızlığından nemalananlar bizi öyle yönlendirecek. Bariz bir şekilde kullanılıyoruz ve kullanılmaya devam edeceğiz.

Keşke alsak ipi belimizden, darağacında assak, taraftarlık kisvesine bürünmüş “bağnaz,saygısız,çirkin” davranışları…

Yaşım şaire göre yolun yarısını geçmiş biriyim. Tribüncü bir babanın çocuğuyum ve birçok tribüncü büyüğümüzle tanışma şansımız oldu. Biz konuşmayalım onlar anlatsın, böyle saygısızlıklar var mıydı?

Böyle delikanlılık olmaz, kötüye kötüyle karşılık vermekle övünülmez övünülmemeli.

Bizim saygısızlığa vereceğimiz, içimizin yağlarını eritecek muhtemel cevap yerine, seneye iki derbinin de saygı çerçevesinde geçmesini ve bunu başlatanın da Fenerbahçe’m olmasını isterdim.

@maliron


19 Mart 2014 Çarşamba

Şikenin Kısa Hikayesi


ŞİKENİN KISA HİKAYESİ

Sen şimdi şike şike diye bağırıyorsun ya
Bağırmak bedava
Kendi küçük dünyada puan cetvelinden adımı silerisin
İşi olmayan bakkala terazide denemeler bedava
Ben zaten 2011’de şampiyon oldum der kendini kandırırsın ya
Kandırmak bedava kanmak hediyesi
Peki sana sorsam omega3 zengini beyinli kardeşim
Kaç para aldın kulubünden şampiyonluk primi nedir hediyesi
Bu sorunun cevabındadır Şikenin Kısa Hikayesi

Mehmet Ali Mesruoğlu
@maliron

YALAN



YALAN !

Aslında bu dünya hep yalan dolan…

Göz çanaklarına kan dolan çocuklar yalan…

Ayakkabı yerine paralar dolan kutular yalan…

Ses kayıtları montaj külliyen yalan…

Mahkeme kararları işime gelirse doğru gelmezse yalan…

Kanırta kanırta alınan şampiyonluğu kaçıranlar için akıtılan alın teri yalan…

Popülarite için halkı galeyana getirmek doğru da haklı gol sevinci yalan…

Herkes doğru bir Fenerbahçe yalan işte budur en büyük yalan.

Hep, hep bu dünya yalan dolan senin sevgindir aslolan

Sonuna kadar biz Fenerbahçeliyiz ULAN !

19 Ağustos 2013 Pazartesi

Bir Mağlubiyetten Fazlası Mı?


Bir Mağlubiyetten Fazlası Mı?

Fenerbahçe ilk yarısını 2-0 önde kapattığı sezonun açılış maçındaTorku Konyaspor'a, teknik direktörünün bile inanamadığı bir sonuçla  3-2 mağlup oldu.
34 maçlık maratonda, bundan başka puan kayıpları, hakem hataları, son dakika golleri gibi daha neler neler göreceğiz kim bilir?
Bu alınan sonuç, lig sürecinde alınan bir mağlubiyet mi daha mı fazlası bunu zaman gösterecek.

Bu maçın şifreleri bana 2011 yılındaki Kayseri-Fenerbahçe maçını hatırlattı.
Yobo'nun ilk maçıydı, Aykut Hoca ilk 11'de görev vermişti, maçın ilerleyen dakikalarında Yobo sakatlanmış ve kulübede yedek stoper olmadığı için yerine Selçuk girmişti.
İlla ki hayatını F
enerbahçe'ya adamış Aykut Hoca'dan çok şey biliyorum ya da hoca bizden daha az başarı ister dememiştim ama yedek kulubesinde stoper olmamasına da anlam verememiştim

Konya maçına bakıldığında, rakip takım 24 kez bizim sağ kanadımızdan atak yapmış ve sağ kanadımız kriz sinyalleri veriyor, sol kanadımızdan 10 defa gelmişler fakat Hasan Ali ters kademeye girmekten kanadını devamlı boş bırakıyor.
Amacımız ahkam kesmek değil , fakat neden sağ veya sol kanadı güçlendirecek değişiklikler yapılmadı, Sağ kanat M.Topuz - Kuyt ikilisinden M.Topuz - Webo ikilisine döndü anlayamadık, sol tarafa neden önlem alınmadı anlayamadık.
Konya sağ kanattan yaptığı ataklarla cesaret bulup, sol kanattan darbeyi indirdi.

Oysaki Fenerbahçe'nin adı bile ilk yarıda skoru getirmişti.İlk yarı topla oynama oranları 52/48 lehimize gerçekleşmişken , ikinci yarıda ibre 60/40 ile Konya'ya döndü
İlk yarıda Konya kalemize sadece 1 şut çekerken Fenerbahçe 5 şut denemesinde bulunmuştu, ikinci yarıda 4 şut atarken kalemizde 12 şut ve 3 gol gördük.
Ersun Hoca, fantastik bir skor başlangıcı yapmak için mi risk aldı, ya da basında çıkabilecek takımı geriye çekti eleştirilerinden mi sakındı bilemeyiz.

Öncelikle,Salih başta olmak üzere hocamıza ve oyuncularımıza yapılan linç girişimlerine karşıyız amma velakin hocasından , oyuncusuna tüm camianın, gerekli ciddiyeti göstermelerini talep ediyoruz.
Fenerbahçe, hobi değildir heves değildir 30 milyonluk koca bir organizmadır ve büyüklüğünü kupa veya şampiyonluklarına endekslemeyen bu felsefeye tüm paydaşlarının saygı göstermesi esastır.

Fisiksel ve motivasyon olarak herşeyini Fenerbahçe'ye verdiğine inandığım hocamızın bu maçtan gerekli çıkarımları yaptığına ve kadronun ideale dönmesiyle daha umut verici bir oyun izleyeceğimize inanıyor, bu mağlubiyetin işin başında yaşanmış bir kaza olarak kalmasını temenni ediyorum.

Mehmet Ali Mesruoğlu
@maliron

21 Eylül 2011 Çarşamba

Ben Hiç Bu Kadar Fenerbahçe'li Olmamışım




Ön Not: Bu yazıda kullanılan "BEN" asla ve asla ben değildir, bu "BEN" tek yürek olan "BİZ"dir

Ben Fenerbahçe'li Doğdum

Ben Fenerbahçe'li yaşıyorum,yaşayacağım

Benim sevdam babadan miras,evladıma vasiyet
Ben ilk gittiğim maçta babamın kucağında uyudum

Ben hergece uyurken,sarı lacivert hayaller kurup 3-0 mağlubiyetten 4-3'e gelen maçta son golü attım.

Ben İslam Çupi okudum,sevgimin limitlerini gökyüzünden ötelere taşıdım.

Benim hayallerimde,benim düşüncelerimdeki Fenerbahçe çok güzel,çok eşsiz,çok romantikti...

Sonra günlerden bir gün romantik Fenerbahçe fikrinin gerçekleşme zamanı geldi...

Acaba doğru muydu tezahüratlarda haykırılan sevda nidaları, yoksa herşey kafiye olsun diye miydi?

Acaba gerçekten büyüklüğümüz şampiyonluk,kupa büyüklüğü müydü?

Acaba gerçekten,Fenerbahçe heves miydi,değil miydi,aşkı bize yeter miydi?

Ve acaba darağcında olsak da son sözümüz FENERBAHÇE'miydi?

Değildi,Yeterdi,FENERBAHÇE'ydi

Ben bunları daha önce de test etmiştim.

Ben Hep Destek Tam Destek demiştim,iyi günde kötü günde her şartta ve mabedde,deplasmanda,samandırada,havaalanında her yerde takımımla olmuştum

Meğer Benim Fenerbahçe'liliğimin gidecek çok yolu varmış, kaderde daha çok Fenerbahçe'li olmak varmış çok şükür.

Meğer Ben yalnız değilmişim

Meğer Ben Yaylalardan,caddelere inen 10.000'lermişim

Meğer Ben 1.000.000 adet hedefindeki Fenerbahçe Kartmışım

Meğer Ben Fenerium'muşum

Meğer Ben Kadıköy,Altıyol,Yoğurtçu,Kızıltoprak,Şaşkınbakkal,Bağdat Caddesi,İstiklalCaddesi,İstanbul,İzmir,Ankara Türkiye'ymişim

Meğer Ben Şampiyon sahaya çıkarken kaldırımdaki tribünmüşüm

Meğer Ben,öngörüleri,şaşırtıp 40.000'leri aşan isyanın ta kendisi Annem,Bacım,Eşim,Dostum,Kardeşimmişim

Meğer Ben Hiç Bu Kadar Fenerbahçe'li Olmamaşım.

Yaşa FENERBAHÇE

Mehmet Ali Mesruoğlu
http://twitter.com/

27 Ağustos 2011 Cumartesi

Adalet Fıkranın Temelidir


Bu ülke Fenerbahçe DÜŞMANI olmuştur.

3 tarafı sularla çevrili ülkede ne balıkçılığı geliştirebiliriz ne de başka bir çaıdan bakalım yüzücü yetiştiriz, bir tane yetişecek gibi olur o da medya maymunu olur.

Bu ülkenin bereketi tarihsel bir gerçekken,yetiştiremeyiz, öküz gibi adamlarımız bolca varken, öküz gibi öküz yetiştiremeyip, öküz ithal ederiz.

Bu ülke genç nüfusunun çoğunluğu ile övünürken, gençleri vasata alıştırıp kahve köşelerinde, bahis bankolarında çürütürüz.

Biz ki estik mi mangalda kül bırakmayız, ama vasatı aşmamaya programlanmaya ses çıkartmayıp, hep birilerinin bu kötü düzeni değiştirmesinden medet umarız.

Biz sigara içmeye başlayınca, en yakın arkadaşımızın da içmesini isteriz,sigarayı delikanlılık ikonu yapar, içmeyeni süt oğlan rütbesine terfi ettiririz, derslerine en çok çalışan yaşamdan zevk almayan inektir.

Fenerbahçe bu ülkenin süt oğlanıdır,inek öğrencisidir.Hal böyle olunca Fenerbahçe sevilmemelidir,Fenerbahçe alaşağı edilmelidir.

Peki vizyoner bir Fenerbahçe'nin adil şartlarda alaşağı edilmesi mümkün müdür?
El cevap "Değildir"

O zaman izlenecek yollar belirlidir: Adaleti Fenerbahçe'ye uygulama...

Hakem kararlarında bunu yapabilirsin,Disiplin cezalarıyla bunu yapabilirsin.

Senin ofsaytlarn farklıdır, rakip kaleci, uçan tekme atabilir penaltı acaba nedir nedir.
Bir tane fıstıkla saha kapatabilirken,rakiplerin itirazları adil bir şekilde kabul edilmektedir.

Mahkemeler elbette sadece ,Fenerbahçe'yi takip alacaktır, elbette hayal güçlerindeki senaryoları, sinekten yağ çıkartarak gerçekmiş gibi göstermeye çalışacaktır.

Medya, bu oyunun baş aktörlerinden biridir elbet.Başka takımlar için alınan kararlarda Haçlı Kafası Gaspçı UEFA'dır,ama hani verdiğin sözler hani ellerin nerede olur bir anda...

One munite'ler bir dakika,bidakkaaa o ayrı bu ayrı olur.

Konu Fenerbahçe olunca hep o ayrı bu ayrı olur.

Adalet ?

Adalet mülkün değil, olsa olsa bu fıkranın TEMEL'i olur.

Mehmet Ali Mesruoğlu